Sultan Alparslan kimdir? hayatı, vasiyeti nedir?

Sultan Alparslan kimdir? kısaca hayatı hakkında bilgi. Sultan Alparslan'ın babası kimdir? nereli? ne zaman nasıl öldü? oğlu kim? oğluna vasiyeti nedir? Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci hükümdarı, fethin babası, büyük cihangir; Sultan Alparslan’ın hayatı.
Sultan Alparslan Hayatı

Sultan Alparslan kimdir? kısaca hayatı hakkında bilgi. Sultan Alparslan'ın babası kimdir? nereli? ne zaman nasıl öldü? oğlu kim? oğluna vasiyeti nedir? Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci hükümdarı, fethin babası, büyük cihangir; Sultan Alparslan’ın hayatı.


Sultan Alparslan, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gelişlerini ve mücadelesini yöneten komutan ve Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci hükümdarıdır.

SULTAN ALPARSLAN'IN HAYATI

Sultan Alparslan, Horasan Meliki Çağrı Bey'in oğludur. Selçuklu-Karahanlı savaşı başlamadan 20 Ocak 1029'da doğmuştur. Henüz küçük yaşta iken, babası Çağrı Bey’in hastalanması üzerine idareyi ele alarak Gazneli taarruzlarını durdurması,1049'da Karahanlılara, 1058'de Gaznelilere karşı zaferler kazanması, Çağrı Bey’in son yıllarında veliaht sıfatıyla yönettiği Horasan ve bütün Selçuklu topraklarında büyük bir itibar kazanmasını sağladı. Çağrı Bey’in Ağustos 1008'de ölümü üzerine Horasan Meliki oldu.

Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Eylül 1063'te ölünce, vasiyeti üzerine tahta üvey oğlu Süleyman çıktı. Vezir Amidülmülk tarafından tahta çıkarılan Süleyman'a karşı Alparslan, ağabeyi Kirman Meliki Kavurd, amcası Mûsâ İnanç Yabgu, Çağrı ve Tuğrul beylerin amcazadeleri olan Selçuk'un torunu Kutalmış taht üzerinde hak talep etti.

Alparslan, önce Herat’ta bulunan amcası İnanç Yabgu üzerine yürüyerek onu mağlûp etti. Ardından ordusu ile imparatorluk başkenti Rey’e doğru hareket etti. 1063 yılının son günlerinde yapılan savaşta Kutalmış’ı da mağlûp etti. Alparslan’ın Rey’e girmesi üzerine İsfahan’a kadar ilerleyen Kirman Meliki Kavurd bölgesine geri döndü. Alparslan’ın tahta çıkarak adına hutbe okutup sikke kestirmesinden sonra saltanatı, Halife tarafından da 27 Nisan 1064’te tasdik ve ilân edildi.


Sultan Alparslan’ın Batı Seferi

Sultan Alparslan, iki ay idarî işlerle ve ordunun hazırlıklarıyla meşgul olarak Şubat 1064’te “Rum gazâsı” adı verilen batı seferine çıktı. Sultan Alparslan hükümdarlığı süresince devletin batı yönüne daha çok önem verdi, batıda fetih, doğuda ise genellikle asayişi sağlama amacı güttü. Bunun sebebi, babası Çağrı Bey’in Bizans üzerine yaptığı akınlar sırasında keşfedilen Doğu Anadolu yaylalarının Türkler için en uygun yerleşme alanı görülmesi oldu.

ANADOLU’YA YAPILAN TÜRK GÖÇLERİ

Selçuklu, devlet teşkilâtı, kuvvetli ordusu ve mükemmel idaresiyle Orta Asya kendilerini emniyette görmeyen ve ekonomik sıkıntı içinde bocalayan Türk toplulukları için sığınılacak kapı oldu. Bu sebeple dönmemek üzere Selçuklu topraklarına akan ve Oğuz ağırlıklı Türk boyları, kimi Selçuklu şehzadelerinin hizmetine girerek fetihlere katılırken kimi de kendi beylerinin emrinde, yeni yurtlar edinmek için savaştı.

Selçuklu ülkesinin hemen her tarafına XI. yüzyılın başlarından beri aralıksız süregelen göçler yer yer sosyal rahatsızlıklara da neden oldu. Bu sorun konargöçer Türklerin hayat şartlarına uygun, Orta Asya’ya benzeyen ve hayvan yetiştirmeye elverişli Anadolu’nun fethini zorunlu kıldı.

Hıristiyanların elinde bulunan Anadolu’nun fethedilmesi hususunda kararlı olan Selçuklu devlet adamları, Türkleri Bizans sınırlarına sevketmeyi devletin resmî iskân siyaseti olarak gördü. Fakat Anadolu’ya ulaşmak için Urmiye gölü yöresinden Tiflis’in kuzeyine kadar uzanan yerlerde Bizans’a bağlı ileri karakol vazifesi gören küçük prensliklerin ortadan kaldırılması gerekiyordu.

resimli sultan alparslan malazgirt zaferi mesajları sözleri

Anadolu’nun Kilidi Ani Şehrinin Fethi

Sultan Alparslan, Gürcistan seferinin ardından Doğu Anadolu’ya geçerek 16 Ağustos 1064’te Bizans’ın elinde olan, bölgenin en müstahkem şehri Ani’yi fethetti. Ani’nin Müslümanlar tarafından fethedilmesi Doğu’da ve Batı’da büyük yankı uyandırdı.

Sultan Alparslan’ın Doğu Seferi

1065 sonbaharında büyük bir ordu ile Harizm'e hareket eden Alparslan, Mangışlak taraflarında kervanlara saldıran, kargaşa çıkaran asileri uzaklaştırdı. Daha sonra Kıpçakları itaat altına alarak doğuya yöneldi ve Maveraünnehir'e girdi.

Cend şehrinde bulunan atası Selçuk Bey'in mezarını ziyaret etti. Cend topraklarını Selçuklulara bağlayarak seferini tamamladı. Alparslan’ın asayişi sağlamak amacıyla başlattığı doğu seferi, Hazar denizinden Taşkent'e kadar bütün toprakların büyük bir kısmı savaşmaya dahi gerek kalmadan Selçuklu hâkimiyetine girmesiyle sonuçlandı.


Sultan Alparslan’ın Azerbaycan Seferi

Sultan Alparslan, 1068 yılı başlarında ikinci Kafkasya seferine çıktı. Amacı Azerbaycan'ı tamamen Selçuklulara bağlamaktı. Bu seferde Tiflis dahil Azerbaycan şehirleri fethedildi.

Anadolu’ya Türk Akınları

Sultan Alparslan, her iki Kafkasya seferini de yarım bırakmasına rağmen Türklerin Anadolu’daki ilerlemeleri devam etti. Anadolu’nun ellerinden gittiğini gören Bizans, imparatoriçe ile evlenerek tahta geçen Roman Diyojen’i kurtarıcı olarak gördü. Roman Diyojen, 1068 baharında çoğunluğu ücretli askerlerden oluşan bir ordu ile Anadolu seferine çıktı.

Roman Diyojen, Orta Anadolu üzerinden güneye inip Suriye yolunda stratejik değeri olan Menbiç Kalesi’ni fethederek geri döndü. Ardından yapılan iki sefere rağmen netice alınamadı. Bunun üzerine Diyojen, Türk meselesini kökünden halletmek üzere büyük bir orduyla yalnız Anadolu'yu akıncılardan temizlemek değil, İran içlerine yürüyerek Selçuklu başkentini de zapt etmek amacıyla 13 Mart 1071 günü dördüncü seferine çıktı.

İslam Birliği Mücadelesi

Sultan Alparslan, bu sırada Suriye'de Fatımiler ile mücadele ediyordu. Çünkü Tuğrul Bey'den beri Selçukluların kurmaya çalıştığı İslam dünyasındaki dinî-siyasî birlik, Fatımilerin aksi yöndeki çabaları sebebiyle gerçekleşemiyordu.

MALAZGİRT’E DOĞRU

Sultan Alparslan, Suriye'de iken gelen Bizans elçisi imparatorun Malazgirt ve Ahlat'a karşılık, Menbiç'i Selçuklulara bırakmak istediğini bildirdi. Teklifi kabul etmeyen Sultan Alparslan, büyük bir Bizans ordusunun geldiği istihbaratı üzerine, ordusunun bir bölümünü Şam'ı fethetmek üzere Suriye'de bırakarak Musul'a geçti. Burada Selçuklu ordusunun yaşlı ve yorgun askerleri terhis edilip yerlerine zinde kuvvetler alındı ve çeşitli savaş hazırlıkları yapıldı.

MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ

26 Ağustos 1071 Cuma günü Malazgirt ovasında yapılan meydan savaşında Selçukluların kazandığı büyük zafer Türklere Anadolu kapılarını açarak dünya tarihinine tesir etti.

Artuk, Mengücük, Saltuk, Danişmend ve diğer Türk beylerinin güçleriyle birlikte Bizans kuvvetlerinin ancak dörtte birine denk gelmesine rağmen Selçuklu ordusu moral gücünün yüksekliği, taktik üstünlük, Sultan Alparslan’ın konuşması ve savaş esnasında Peçenek (Kuman), Uz (Oğuz) kuvvetlerinin Selçuklu safına geçmesi sayesinde savaşı kazandı.

Bizans ordusu pek çoğu ücretli, aralarında dil, din, ortak gaye gibi birleştirici unsurlar olmayan kuvvetlerden oluşuyordu. Selçuklu ordusu yalnız Müslüman Türklerden ibaretti. Bizans kumandanları arasında rekabet ve çeşitli fikir ayrılıkları bulunurken Selçuklu kumandanları, Alparslan’ın etrafında kenetlenmişti.

Bizans ordusunun manevra kabiliyeti zayıf, ağır teçhizatlı birliklerine karşı Türk kuvvetlerinin hafif teçhizatlı, manevra kabiliyeti yüksek süvari kıtalarından meydana gelmiş olması, savaşın seyri ve sonucunu etkiledi. Savaşın kazanılmasında en önemli neden Sultan Alparslan’ın Türklerin tarih boyunca kara ve deniz savaşlarında kullandıkları, Kurt Kapanı (Turan, Hilal Taktiği) taktiğini kullanması oldu.

SULTAN ALPARSLAN’IN ROMEN DİYOJEN’E MUAMELESİ

Sultan Alparslan, savaştan sonra Romen Diyojen’i şeref misafiri olarak ağırladı. İki hükümdar arasında dostluk kuruldu ve bir barış antlaşması imzalandı. Ancak Roman Diyojen’in gıyabında tahttan indirilmesi ve bir süre sonra 4 Ağustos 1072’de öldürülmesi üzerine bu antlaşma hükümleri uygulanamadı.

Sultan Alparslan’ın Türkistan Seferi

Sultan Alparslan, Roman Diyojen'in acıklı ölümüne çok üzüldü ve barış antlaşmasının geçersiz olduğunu ilân ederek Bizans üzerine bir ordu gönderdi. Kendisi de 200 bin kişilik ordusuyla Türkistan seferine çıktı. Bu seferin sebebi Selçuklu Devleti’ni tehdit eden Karahanlıları tamamen ortadan kaldırmaktı.

SULTAN ALPARSLAN NASIL ÖLDÜ?

Sultan Alparslan, Karahanlı topraklarında bir süre kuşatmaya direndikten sonra teslim olarak huzura kabulünü isteyen Barzam Kalesi kumandanı Yûsuf Hârizmî (Barzemî) tarafından, çizmesine sakladığı küçük bir hançerle vurularak ağır şekilde yaralandı, dört gün sonra da 24 Kasım 1072'de şehit oldu.

SULTAN ALPARSLAN'IN VASİYETİ - Sultan Alparslan’ın Oğlu

Sultan Alparslan, ölmeden önce oğlu Melikşah’a biat edilmesini, dul kalacak son karısının kardeşi Kirman Meliki Kavurd’la evlendirilmesini, Kirman ve Fars bölgelerinin Kavurd’a bırakılmasını ancak onun başkente yakın Şiraz’da oturtularak kontrol altında tutulmasını vasiyet etti. Sultan Alparslan’ın ileri görüşlülüğünü gösteren bu vasiyet, Kavurd’un isyan etmesi üzerine uygulanamadı.

SULTAN ALPARSLAN SÖZLERİ

resimli sultan alparslan malazgirt zaferi mesajları sözleri

resimli sultan alparslan malazgirt zaferi mesajları sözleri

MALAZGİRT ZAFERİ SÖZLERİ

"Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım ya da şehit olarak Cennet'e giderim. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de ancak sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim. Ölürsem kefenim, üzerimdeki elbisemdir."

"Burada Allahu Teâlâ'dan başka bir sultan yoktur. Emir ve kader O'nun elindedir."

"Biz ne kadar az olursak olalım, onlar (Bizanslılar) ne kadar çok olurlarsa olsunlar, bütün Müslümanların minberlerde bizim için dua ettikleri şu saatte kendimi düşman üzerine atmak istiyorum."

"Allahım! İslamın sancaklarını yükselt ve hayatlarını Sana kulluk için esirgemeyen mücahidlerini yalnız bırakma! Ya Rabbi! Alp Arslan'ı, düşmanlarına karşı muzaffer kıl ve onun askerlerini meleklerin ile kuvvetlendir! Zira O, Senin rızanı kazanmak için varlığını, canını ve her şeyini fedadan sakınmıyor. O Senin yolunda ve dininin üstünlüğü için nasıl cihat yapıyorsa Sen de onu öylece koru ve düşmanlarını kahret!"

"Ey Askerler! Eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah'a adadım. Benim için şehadet de muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir."

Bizlere bu toprakların kapılarını açan Sultan Alparslan ve kutlu askerlerini, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, tüm halkımızın 26 Ağustos Malazgirt Zaferi’ni kutluyorum...

Anadolu’yu yurt edinmemiz için kapıları açan atalarımıza ve şehitlerimize rahmet olsun. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.

Türk tarihinde zafer ayı olarak bilinen Ağustos ayında, 1071 Malazgirt Zaferinin 950. Yıl dönümü ile paylaşım yapmak isteyen vatandaşlar, en güzel mesajları, zafer tebrik sözlerini, resimli mesajları araştırıyor.

Malazgirt zaferiyle Anadolu ebedi sahiplerine kavuşmuştur. Selam olsun Sultan Alparslan’a ve bozkırın yağız atlılarına…

"Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya da şehit olarak Cennet'e giderim." diyerek Anadolu’yu ebedi Türk yurdu kılan Sultan Alparslan ve Kahraman Ecdadımızı şükran ve minnetle yad ediyoruz. Ruhları şad olsun.

Anadolu'yu yurt edinmemiz için kapıları açan atalarımıza ve şehitlerimize rahmet olsun. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.

1071, Malazgirt’ten bir gedik, Açıp girdik, bu toprağa yurt dedik. Bedel ise, bedelini ödedik, Bu memleket bizim, bu vatan bizim. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.

1071 Anadolu’ya mührümüz; 2071 cihana hükmümüz olacak. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.

Altaylardan çıkıp geldim, Malazgirt’te ne canlar verdim, Koskoca bir orduyu yendim, Türkoğlu Türküm ben… Malazgirt Zaferi kutlu olsun.

Malazgirt Zaferi sadece bir meydan savaşı zaferi olarak değil Anadolu’da Türk devletinin kuruluş yılıdır. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.

Sultan Alparslan komutasındaki Türk ordusunun kendisinden sayıca ve silah gücü bakımından üstün olan Bizans ordusunu destansı bir şekilde mağlup ettiği şanlı zaferin 950. yıldönümünü kutlamaktan onur ve gurur duymaktayız.

Malazgirt Zaferi’nin yıldönümünde, Büyük Komutan Sultan Alparslan’ı ve tüm şehitlerimiz ile rahmet, minnet ve dua ile yad ediyorum. Mekanları cennet olsun..

Sultan Alparslan’ın önderliğinde ve liderliğindeki Türk Ordusu’nun, sayıca kendinden kat kat üstün olan Bizans ordusu karşısında elde ettiği kahramanlık destanı olan Malazgirt Zaferinin 950. yıldönümü kutlu olsun.

Tarihin en şerefli milletinin yeni destanlar yazmasını kimse engelleyemez. Kökümüz mazide, gözümüz atide. Malazgirt Zaferimiz kutlu olsun.

Kadim yurdumuz Anadolu’nun ilk anahtarı olan 1071 Malazgirt Zaferi ile bu cennet vatanı haçlı ruhuna ebediyen kapatan 1922 Büyük Taarruz Zaferi’nin günü olan 26 Ağustos kutlu olsun.

Geçmişimizdeki birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunun hep daim olması dileği ile Malazgirt Zaferi'nin 950. yıldönümü vesileyle bu vatanin bizlere yurt edinilmesinde canını ortaya koyan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, tüm şehitlerimizi minnetle anıyorum.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski